16:25 - Başkanı Sevindi, Başarılı Gençlerle Bir Araya Geldi
16:20 - Başkan Yeşilgöz “2025 Yılı Bütçesine Yönelik Taleplerimizi Yineleyeceğiz”
16:07 - Amasyada Tır Kazası 1 Yaralı
16:00 - Kış Lastiği Zorunluluğu 1 Aralık’ta Başlıyor
15:55 - Amasya’da Sağlık ve Eğitimdeki Yatırımlar Vali Bakan’a Sunuldu
15:43 - Ey DÜNYA
15:33 - Amasyalı 13 Yaşındaki Genç Mucit, Tarihi Yapay Zeka ile Geleceğe Taşıyor
15:25 - Başkan Taşkın, Giyecek Yardımı Enflasyona Göre Revize Edilsin
15:20 - Emeklilere Özel Tiyatro Gösterisi
15:11 - Amasyalı Hayırseverler, Tanzanya’da Susuzluğa Çözüm Oldu
AMASYA’da kömür ocağında kazı yapan işçilerin bulduğu iskeletin, 53 yıl önce meydana gelen ve 69 madencinin hayatını kaybettiği grizu faciasında ulaşılamayan 7 madencinden birine ait olma ihtimali, kayıp madencilerin yakınlarını hüzünlü bir bekleyişe soktu. Patlamada göcük altında kalan ağabeyine aradan geçen süreye rağmen ulaşamadıklarını söyleyen Muharrem Kaplan, acılarının 53 yıl sonra yeniden tazelendiğini belirterek, “Şu anda toprak altından çıkmaları, hüzünle birlikte bir mezarımızın olacağı için ümit oldu” dedi.
Merzifon ilçesi Yeni Çeltek Kömür İşletmeleri’nde çalışan işçiler dün sabah yeraltı maden sahasında yaptıkları kazıda bir insan iskeleti ile karşılaştı. Kazı çalışması durdurularak, jandarma ekiplerine bilgi verildi. Alınan güvenlik önlemlerinin ardından bareti ve kazması yanında bulunan insan iskeleti çıkarılarak, Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. DNA incelemesi ile iskeletin kime ait olduğu belirlenmeye çalışılacak.
Maden ocağında 19 Mart 1965 yılında meydana gelen grizu patlamasında 69 madenci hayatını kaybetmiş, 7 madenciye ise ulaşılamamıştı. Bulunan iskeletin ulaşılamayan madencilerden birine ait olma ihtimali gündeme geldi. Faciada ulaşılamayan madencilerin aileleri de hüzünlü bir bekleyişe girdi. Ulaşılamayan madencilerden Seyit Ali Kaplan’ın kardeşi Muharrem Kaplan, bulunan kemiklerin kime ait olduğunun belirlenmesini beklediklerini belirterek, “Jandarma tarafından muhtarımla iletişime geçilmiş. Bizlerin, DNA testi için kan örneği vermek üzere çağırılabileceğini söylemişler. Biz de hüzünlü bir şekilde bekliyoruz. Ağabeyim patlamada hayatını kaybettiğinde ben 15 yaşındaydım. O dönem cenazesine ulaşılamadı. Bu patlamada köyümüzden beş kişi öldü. Bunlardan ikisinin cenazesi bulundu. Üçünün ise bulunamamıştı. O günden beri acısı yüreğimizde. Bu bekleyiş, acımızın tazelenmesi oldu. Bu zamana kadar toprak altında kaldılar, ruhları şad olsun. Şu anda toprak altından çıkmaları bir mezarımızın olacağı ümidini doğurdu. Ağabeyim öldüğünde eşi hamileydi, iki de çocuğu vardı. Yıllarca bu acı içinde yaşadık. Şimdi de acı içerisinde sonucu bekliyoruz” dedi.