15:06 - Kurbanlık Fiyatları Belli Oldu: Bu Yıl 3 Milyon 350 Bin Hayvan Kesilecek
15:00 - Amasya Belediyesi’nden Emeklilere Kurban Bayramı Desteği
14:55 - Su Böreği Olmadan Bayram Soframız Eksik Kalır
14:46 - Albayrak Medya Grubu, Amasya Üniversitesi ile İşbirliği Fırsatlarını Görüştü
14:40 - Vali Önder Bakan: “Amasya Kültürel Kardeşliğin Başkentidir”
13:41 - Hastanedeki Miniklere Bayram Coşkusu
11:39 - CHP’li Karagöz: “İktidar Hukuku Baskı Aracı Olarak Kullanıyor”
10:56 - Başkan Sevindi’“Bayramlar, Kardeşliğin ve Dayanışmanın Zirveye Çıktığı Günlerdir”
14:34 - Minik Yüreklerden Büyük Yılsonu Gösterisi: Küçük Eller, Büyük Coşku!
14:30 - Amasya KÖYDES Üyeleri Seçildi
Başhekimi Uzm. Dr. Selçuk Sezikli, “Bu yıl 81 hasta kene ısırıkları sebebiyle hastanemize başvurmuş bunlardan, 62 hastaya hekimlerimiz müdahale etmiş, 18 kişi kendi çıkarıp başvurmuş ve 13 yaşında 1 hastamız ise KKKA şüphesi ile sevk edilmiştir.” dedi.
Bu yıl da havaların ısınmasıyla birlikte kene ısırık vakaları ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı vakalarını görmeye başlıyoruz diyen Başhekim Sezikli, “Havaların soğumasıyla birlikte KKKA vakalarında belirgin azalma olmakta ve çok nadir olarak görmekteyiz. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı yeni bir hastalık değildir. Bazı vakalarda ölümle sonuçlanabilen bir kırsal bölge hastalığıdır. Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın Sağlık Bakanlığı ve Tarım-Hayvancılık bakanlığının önerilerine uyarak belirli önlemleri alması gerekmektedir. Bu önlemlerin başında pantolon paçalarını çorap içine sokmak, uzun kollu giymek, eldiven kullanmak gibi basit önlemlerdir ve çok etkili olmaktadır. Aynı önlemlere bu bölgelere gidenlerin de uyması gerekmektedir. Ayrıca bu bölgelere gidenlerin işi bitip eve gelindiği zaman vücutta kene muayenesi/kontrolü yapması da önemlidir. Hastalık belirtileri çoğu hastada ateş, üşüme, titremenin eşlik ettiği bir soğuk algınlığı şeklinde ani başlar. Çoğu hastada halsizlik, şiddetli kas eklem ağrıları olur. Bazen bulantı, kusma, ishal ve vücutta döküntü vb. olabilir. Hastalık dünyanın birçok bölgesinde görülmektedir. Hastalığın spesifik bir tedavisi ve henüz etkin bir aşısı yoktur. Ancak hastalara erken tanı konup gerekli tedbirlerin alınması, yatırılarak yakın takibi, bakım, destek tedavisi ve gereğinde kan ve kan ürünlerinin verilmesi çok büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.